One Hell of a Weekend In Hollywood

Cumartesi sabahı Lindsay'nin sms'i ile uyandım, Samantha ile ayrılmış ve kendini çok kötü hissediyormuş. "Bu gece dağıtmak istiyorum, Cory'i de al, hemen LA'e gel" dedi. Ben de artık ailemizden birisi sayılan sadık uşağımız Sebastian'a söyledim, 1 saat içerisinde özel jetimizi hazırladı sağolsun. Cory'de 1 haftadır bizde kamp kurmuştu, ondan kurtulmanın bir yolunu arıyordum, Lindsay'nin onu da çağırması isabet oldu, çünkü LiLo'ya asla hayır diyemez Cory.

Akşam 8 gibi Los Angeles'a vardık, hemen Lindsay'nin Sunset bulvarındaki penthouse'una gittik. Lindsay party'e bizden önce başlamıştı, oraya gittiğimizde kafası oldukça iyiydi. Biraz evde takıldık, konuştuk ve P. Diddy'nin gönderdiği şampanyadan içtik. Saatlerimiz gece yarısını göstermeye başladığında Hollywood'da en sevdiğimiz club olan Les Deux'a gitmek için hazırlanmaya başladık. Trafikten ve paparazzi'lerden dolayı Les Deux'a varışımız 1'i buldu. Club'a girdikten yaklaşık 20 dakika sonra Lindsay, telefonuna gelen sms ile altüst oldu. Sms'i gönderen Samantha ile ortak DJ arkadaşı Steve Aoki'ydi. Ben de LiLo'ya buraya eğlenmeye geldiğimizi ve o lezbot'u unutmasını söyledim.

Öyle de yaptı gece boyunca, Steve, Lindsay'nin DJ'lik yapmasına izin verdi, biz de o sırada Cory ile sayısız shot yaptık ve dans ettik.

İlerleyen vakitlerde Cory ve ben içkiyi biraz fazla kaçırdığımızı fark ettik. Hayatımda ilk defa bu kadar fazla içmiştim ama umrumda değildi, çok eğleniyorduk. Dans ederken bir gerizekalı bana çarptı, neye uğradığmı şaşırdım ve içkinin etkisiyle yere düştüm. Bana çarpan kişinin sadece ayaklarını gördüm, oldukça büyüktü ve Louboutin'leri vardı.

Cory'nin yardımı ile ayağa kalkınca çevreme bakındım kim çarptı diye, sonra yukarı, yani Les Deux'ün loca kısmına bakınca Paris ve gerizekalı kız kardeşi Nicky'nin orada dans ettiğini gördük. Sonra parçaları birleştirdim ; Dev ayaklar, Louboutin ayakkabı, bana çarpan sıfatsız whore Paris'ten başkası değildi!

Lindz'e sms gönderdim yukarı bakması için. Sonra yanıma geldi ve görevlilerin yanına gidip onları attırmam için ısrar etti. Ben de aptal kız kardeşlerin Lindz'in gecesini mahvetmesine izin veremezdim, centilmenliğimi göstererek görevlinin yanına gidip onları club'dan çıkarmalarını istedim. Görevli, Paris'in Les Deux'ün adını lekelediğini, zaten kendisi birazdan onlara kibarca club'dan ayrılmalarını isteyeceğini söyledi bana. Paris, olay çıkartmadan clubdan ayrıldı, hepimizi çok şaşırttı. Fakat çıkarken bana çok pis bir bakış fırlattı. Umarım önümüzdeki günlerde bir yerlerde karşılaşmam. Anyways, saat 5'e geliyordu, çok yorulmuştuk ve sarhoştuk. Lindsay şöförünü aradı ve 6 buçuk gibi eve vardık. Olaysız bir geceden sonra çok güzel bir uyku çektik hepimiz.

xoxo
Efe Can