Bazen çok garip rüyalar görürüm uyanmama yakın, yatağımın yanında sürekli küçük bir not defteri bulundururum ve gördüğüm şeyler hakkında küçük notlar alırım rüyamı hatırlatması için. Son birkaç senedir bu tür fantastik rüyaları haftada 2 - 3 kez görmeye başladım ve blog’umda sizlerle paylaşmak istedim.
Merdivenlerden inerken yakın bir zamanda hamile olduğunu öğrendiğim lisedeki tarih öğretmenim Yeşim’i görüyorum. Bana bir şeyler anlatıyor, ben de aynı zamanda aldığım çikolataları yiyorum. Yeşim’in anlattıklarına kulak asmayıp, geriye kalan 2 çikolatama odaklanıyorum ve içimden designer çikolata yediğim için çok şanslı olduğum düşüncesini geçiriyorum. Çıkışa geldiğimizde, çok yorgun olduğumu ve daha fazla yürümek istemediğimi söylüyorum. Yeşim de, apartmanlarının bahçesindeki annesinin ona yaptığı çardağa gidip, şezlongda dinlenmemi öneriyor.
Cevahir’den çıkar çıkmaz kendimi sarmaşıklarla çevrili huzurlu ve sessiz bir çardakta buluyorum. Çevreyi dikkatlice incelediğimde önümdeki binanın küçükken sıkça ziyaretine gittiğim babaannemin oturduğu apartman olduğunu görüyorum. Tam o sırada önümden birkaç çocuk koşarak geçiyor, kafamı çevirip gittikleri yere baktığımda büyük bir oyun parkı görüyorum. Şezlonga gidip tek bir hamle ile uzanıyorum. Uyumaya çalışıyorum fakat etrafımda bir sürü küçük çocuk olduğu için, uykuya daldığım zaman eşyalarımın çalınabileceği hissine kapılıyorum. Çantamdan cüzdanımı çıkartıp ne kadar bozuk paramın kaldığına bakıyorum. Sigara almak için 1 Tl. eksiğimin olduğunu fark ediyorum. 2 sene önce vefat eden babaannemin komşularının beni hatırlayıp, 1 Tl. verebileceği umuduyla apartmana doğru yöneliyorum.
Kapıya yaklaşırken arkamdan ani bir şekilde apartmanın önünde duran siyah Cadillac Escalade’den şampanya rengi saten Prada elbisesinin içinde Martha Stewart, arkasından Grey’s Anatomy yıldızı Sandra Oh, iğrenç dantel ve saten karışımı elektrik mavisi elbisesiyle sinirli bir şekilde iniyor. Martha’dan 1 Tl. isteyemeden büyük bir hışımla apartmana giriyor. Sandra’nın yanına gidip onun Kimora Lee Simmons olduğunu düşünüp, o şekilde hitap ederek 1 Tl. isteyince sinirlenip clutch’ının içinden bozukluklarını çıkartıp yere fırlatıyor. Ben de “You’re such a whore!” diyip göğsünü bastırarak ittiriyorum sert bir şekilde, Sandra sendeleyip peşimden gelmeye çalışırken o sırada Escalade’in arkasından babam beliriyor ve Sandra’ya yaklaşıp halini hatrını soruyor.
Fırsattan istifade parka doğru yöneliyorum, bir süre sonra Sandra’nın peşimden geldiğini görüyorum. Elindeki Viktor&Rolf Flowerbomb şişesini bana doğrultmuş bir şekilde “Nasıl böyle bir şey yaparsın!” diye Türkçe konuşarak bağırıyor. Salıncakların bir ucunda ben diğer ucunda Sandra duruyor. Zekice bir hareketle ayağımla kum atıyorum ve dikkatinin dağılmasını sağlıyorum. O sırada Rolf Snoeren koşarak Sandra’ya doğru geliyor ve elindeki parfümü derhal yere bırakmasını söylüyor. Sandra, şişeyi parkın dışındaki taş kaldırımlara doğru fırlatıyor, ben de gidip kokluyorum. Parfümün kokusuyla sigara içme isteğim artıyor ve çardağa yönelip okul arkadaşlarımdan para istemeye devam ediyorum.
Uyanınca hemen not aldım rüyamı ve bir sigara yaktım.
That’s all folks!
Bir sonraki fantastik rüyamda görüşmek üzere.
Kind Regards,
Efe Can
3 yorum:
Öldüm gülmekten, benim rüyalarımdan bile daha saçma:))))) Ama inan sonuna kadar okudum yazıyı merakla:)))
bana da hep olur celebrity + sonsuz hayal gücü karışımı rüyalar :D ama uyandığımda ciddi hayal kırıklığına uğrar ve 1 hafta onun hayalini kurarım :D benim blogumda da böyle marc ajcobs'la ilgili bi rüya var ve ben uzun zamandır rüya görmesemde 4-5 gün önceki rüyamda takılı kaldım hala :D
bu bölüme devam edecekmisin? ısrarla bi daha bi daha sormak istemiyorum :)
Yorum Gönder